Adamın yanında bir anakadın. Saçları kızıl. Yüreği, yüzünde koca bir yara. Koca bir öfke avuçlarında. Hem ağlıyor hem kanıyor. Bereketana. Anadolulu kibele. Ya da Sümerlerin son anakadını.

Empati ile kendi duygularını dengelemek, insana dair olmanın en olgun yoludur. İyilik, önce kendine şefkat göstermekle başlar. Duygular paylaştıkça ve ifade edildikçe hafifler ve sessizce taşımak, sadece yükü ağırlaştırır. Bu dünyanın ağırlığı hepimizin omzunda. Ama kendi yüreğinizin ağırlığını taşıyamazsanız, dünyanın ağırlığına nasıl omuz verebilirsiniz ki?

Yazar Ömür Kardaş ile romanların ve karakterlerin derinlerine inen uzun bir yolculuk yaptık, merak edilen tüm soruları sizler için sorduk, Ömür Hanım da cevapladı. Keyifli okumalar dileriz.

Gelişen pazarlama stratejileri ile birlikte modern pazarlama alanında görsellerin yeri ve önemi hızla artmaktadır. Görseller, hedef kitleyle bağlantı kurmak, marka bilinirliğini arttırmak ve satın alma davranışlarını dönüştürmek için kritik öneme sahiptir. Dijitalleşmenin artmasıyla birlikte hız kavramı hayatımızda ve günlük yaşam pratiklerimiz içerisinde önemli bir yer almış durumda. Bu yönüyle görseller, uzun metinler yerine istenen mesajı hedef kitleye daha hızlı vermekted

Günler hızla geçerken şunu da sormak gerekiyor, acaba geçip giden gelecek midir? Dün diye arkamızda bıraktığımız şey aslında yarın olabilir mi? Modern insanın su yüzüne vuran trajedisidir geleceksizlik. Yarın dediğimiz şey aslında dünümüzdür ve şimdi ise bu acı gerçeğin yaşandığı can sıkıcı bir durumdan ibarettir.

Benlik algısı, bireyin kendi benliğine ilişkin bütün bilgisinin kaynağı olarak tarif edilir. İyi gelişmiş benlik algısı, kişinin kendisiyle ilgili sorulara cevap bulabilmesiyle ve sınırlarını bilmesiyle alakalıdır. Başkalarından kolayca etkilenmeyezler ve kendilerine güvenirler. Zayıf benlik algısı ise, etrafındaki kişilere göre değişen, kendi kararlarını almakta zorlanan kişiler için geçerlidir.

Ofis içerisinde motivasyonunuzu stabil tutmanız çok kolay bir durum değil. Her zaman aynı ruh halinde olmanızı mümkün kılan bir iksir de ne yazık ki henüz icat edilmedi. Böyle bir iksir bulunmuyor olsa da kendiniz için iyi olan, kendinizi motive edebileceğiniz aktivitelere ve alanlara yoğunlaşmak hem fiziksel hem de psikolojik olarak iyi hissetmenizi sağlayacaktır.

Neden baharın gelişi bu kadar önemli? Neden insanlar yüzyıllar boyunca bunu kutlamış? “Aslında cevabı çok insani; çünkü insanlar doğayla hep iç içe yaşadı.” Toprağı ekti, gökyüzüne baktı, rüzgârı dinledi. Kendini doğanın bir parçası olarak kabul etti insanoğlu yüzyıllarca. Bahar geldiğinde, doğa yeniden uyanıyor. Kışın ardından yeşeren ağaçlar, açan çiçekler bize şunu hatırlatıyor; her sonun bir başlangıcı var.

Tıp kültürünün ilk izleri insanlığın başlaması kadar eskidir, nitekim ilk insan türlerinden bu yana elde edilen arkeolojik buluntular, insanlığın ilk dönemlerinden itibaren basit tıbbi tedaviler yaptıklarını göstermektedir. Antikçağ tıbbi anlayışı temelinde büyü ve ruhani totemlere dayanmaktadır.

Duygularımızın bedenimizde görünür olduğunu biliyor muydunuz? Bastırılmış duygularımızın bedenimizde somatik olarak geri dönüşü söz konusudur. Bu durumun bilimsel terimi ise “Psikosomatik ağrılar” olarak ifade edilmektedir. Freud’un psikosomatik hastalıklar konusundaki çıkarımları, günümüzde de büyük önem taşımaktadır. Üstünde durmuş olduğu bastırma kavramı, modern psikoterapi yönteminde hala geçerliliğini korumaktadır.

İnsanın her şeyi bildiğini sandığı, sonsuz bir güçle ve hırsla bezenmiş o yıllar: Ergenlik. Dört bölümden oluşan bu mini ergenlik dizisi, iki dedektif memurunun günlük sohbetiyle başlıyor. Sabahın çok erken saatlerinde dört kişilik bir ailenin evini basıyor bu iki polis memuru. Sebebi ise on üç yaşındaki Jamie Miller’ın, aynı yaştaki sınıf arkadaşını öldürme şüphesi. Hem yaşı hem de masumiyeti sebebiyle ihtimal vermekte zorlandığımız bu şüphe karakola taşınıyor.

Bazen biz gerçek değiliz, bazen bizden başka gerçek mümkün değil. Değişmeyen tek bir şey var; ne olursa olsun bir şey duyuyor olmak.

Savaş hep başkalarıyla mı olur, insan kendi kendisiyle savaşamaz mı? Ben savaşıyorum. İçimde büyük bir savaş var. Ben bu savaşta seyirciyim.

Erdal Erzincan'ın başarısında en önemli özelliği, kendisinin bir benzerini karşısında yaratıp sizinle kurduğu göz temasında gizlidir.

Yeme-içme olgusu, biyolojik bir zorunluluğun ötesinde, kültürel ve toplumsal dinamiklerle şekillenir, sosyolojinin araştırma alanına girer.

Çikolata, Aztekler'de sıradan bir halk için pahalı bir üründü. Yalnızca soylular, ve savaşçılar tarafından tüketilen özel bir içecek idi.

Bazen hayat, kapısı çoktan kapanmış bir fırsatın ardından bakakalmaktır. Oysa hayat, sürekli yenilenen bir akıştan ibarettir.

Zanzibar, Afrika kıyılarında yer alan, pudra beyazı renginde yumuşak kumları ile bilinen oldukça popüler bir turizm noktasıdır.

Hangi çılgın insan, "Hadi uçalım!" dedi? Wright Kardeşler mi, belki hiç var olmamış Hazerfen mi? Bunu söyleyen Abbas İbn Firnas idi.

Televizyonun karşısındaki köşe tamlamasıyla başlayan bu kitapta, başlar başlamaz kendimizi ütopik bir evrene bıraktığımızı anlıyoruz.