Ben Ergenliği Nereden Bileyim: Adolescence Dizi İncelemesi
- Sinem Karakaya

- 10 May
- 3 dakikada okunur

Ergenlik ve Suç
Hayatın herkes için adil olmayışından bahsetmeyi bırakalı yıllar oldu. Sağlık, ekonomik güç, coğrafya, kader, aile, imkân derken, fark açıldı da açıldı. Ölüm hariç tutuldu bir tek, o istisnaydı. Ölüm bu işin son basamağı halbuki. Ölüme gelmeden önce doğum, çocukluk, ergenlik, yetişkinlik vardır, yani herkes çocuk olur. Benzer olarak, herkes belli bir dönem ergen olmuştur. Kendinizi keşfetmek, ilk o yıllarda başlar. Başına buyruk ve kıpır kıpısınızdır. İnsanın her şeyi bildiğini sandığı, sonsuz bir güçle ve hırsla bezenmiş o yıllar: Ergenlik.
Dört bölümden oluşan bu mini dizi, iki dedektif memurunun günlük sohbetiyle başlıyor. Sabahın çok erken saatlerinde dört kişilik bir ailenin evini basıyor bu iki polis memuru. Sebebi ise on üç yaşındaki Jamie Miller’ın, aynı yaştaki sınıf arkadaşını öldürme şüphesi. Hem yaşı hem de masumiyeti sebebiyle ihtimal vermekte zorlandığımız bu şüphe karakola taşınıyor. Jamie, yoğun bir endişe içinde ‘’Ben yanlış bir şey yapmadım.’’ demeyi sürdürüyor bölüm boyunca. Travmaya verilen ilk tepki geliyor; inkâr. Bu bölümde aileyi ikilem yaşarken görüyoruz. Hem oğullarının böyle bir şey yapabileceğine imkân vermiyorlar, hem de böyle bir suçlamanın durup dururken çıkabileceğine. Jamie babasına ‘’Yapmadığıma inanıyor musun?’’ diye sormaya devam ediyor bu sürede. Jamie kendinden oldukça emin, tek dediği ben ‘’yanlış’’ bir şey yapmadım. Öyledir, ergenken her şey doğru gelir.
İhmalin Ağırlığı
Jamie’ye bir avukat atanıyor. Jamie, babası, avukatı ve iki dedektif sorgu odasında buluşuyor, Jamie burada verilen bilgileri reddediyor ve açık bir şekilde yalan söylüyor. Babası hala inanmıyor ve oğlunu destekliyor. Daha sonra dedektifler küçük kız Katie’nin Jamie tarafından defalarca bıçaklanarak öldürüldüğü videoyu izletiyorlar. Yaklaşık 7 dakika boyunca babanın şok anına tanık oluyoruz: şok, öfke, çaresizlik ve oğluna sarılışla son buluyor ilk bölüm. Jamie babasına sarılmak istediğinde istemsizce itiyor fakat daha sonra baba ile oğlunu sarılırken görüyoruz. Sonuçta o onun oğlu ve daha on üç yaşında.
Dedektiflerin tek bir görevi kalıyor bu durumda: bıçağı bulmak. Dedektifler çocukların okuluna gidiyor ve çocuklara Katie’nin ve Jamie’nin sosyal hayatları hakkında sorular soruyorlar. Burada, Katie’nin en yakın arkadaşını, Jade’in yaşadığı travma sonrası stres bozukluğunu çok net şekilde görüyoruz. Asabi, stresli ve ne yapacağını bilmez durumda, Ryan’a şiddet uyguluyor. Bıçağın sahibi olan arkadaşı Ryan ise dedektiflere bu bilgiyi vermiyor, yalan söylemeyi sürdürüyor. Fakat bu bölümde en ilginç olan şey, dedektiflerden erkek olanın oğlunun, Adam'ın da bu okulda lise öğrencisi olması. Adam’ın sınıfta kötü muameleye maruz kaldığını gözlemleyen babası üzülüyor. Adam ise babasına davası hakkında bilgi vermek için görüşmek istiyor ve Jamie’nin Katie tarafından zorbalığa uğradığını anlatıyor. Tüm bunları da ‘Instagram’ üzerinden Katie’nin Jamie’ye attığı yorumlardan buluyor. Katie, Jamie’ye hep bakir olarak kalacağını hiçbir kızın onu arzulamayacağını ima eden sembolik mesajlar atıyor. Dedektifimiz ise buradan oğlunun da benzer zorbalığa maruz kaldığını, onu ne kadar ihmal ettiğini anlıyor. Öyledir, ergenler ihmal edilir.

Toksik Maskülanite
Favori bölümüm olan üçüncü bölüm ise, Jamie ve onun klinik psikoloğu arasında geçiyor. Jamie aile büyükleriyle dalga geçiyor ve ‘erkeklik’ ile alakalı tüm soruları cevaplamadan geçmek istiyor. Okuldaki davranış bozukluğunu, aile ilişkilerini konuşmak isteyen uzmanın ise karşılaştığı çok tuhaf bir durum var. Jamie için o bir kadın ve kendisini beğendirmesi lazım. Âşık olma potansiyelleri var ve eğer onu korkutabilirse Jamie’ye âşık olabilir, ya da en azından hoşlanabilir. Son derece manipülatif davranışlar sergileyen Jamie, psikoloğa bağırıyor, üstüne doğru geliyor ve amacına ulaşıyor; onu korkutuyor. ‘’Biraz kızarmışsın, bağırınca korktun mu? On üç yaşındayım. O kadar korkunç durmuyorumdur. Utanç verici. On üç yaşındaki birinden korkmak’’ cümleleriyle savunma mekanizmasını kullanıyor, gerçekler onu üzdüğü için dalga geçiyor ve konuşmanın seyrini değiştirmeye çalışıyor. Terapistine hakimiyet kurduğu için son derece mutlu, güçlü hissediyor.
Bu bölümde Jamie’nin Katie’ye çıkma teklifi ettiğini, reddedildiğini, bu sebeple zorbalandığını öğreniyoruz. Katie’nin öldürüldüğü akşam hakkındaki düşüncelerini ise filtrelemeden direkt koymayı tercih ediyorum. ‘’O akşam ona elimi sürmedim, sürebilirdim ama sürmedim. Bıçağım vardı, korkmuştu ama yapmadım. İstediğim yerine dokunabilirdim. Çok istedim ama dokunmadım. Çoğu oğlan dokunurdu. Yani ben daha iyiyim.’’
Yazmakta epeyce sıkıntı çektiğim bu kısım çoğu şeyi açıklıyor sanki. Mine Söğüt, Beş Sevim Apartmanı adlı kitabında ergenliği şu şekilde açıklıyor: O yaşlar, küçük kızların, yılanın derisinden sıyrılması gibi küçüklüklerinden sıyrıldıkları sihirli yaşlardır (Söğüt, 2022). Bir tarafta küçüklüğünden sıyrılan Jamie, bir tarafta kendini suçlu hisseden anne ve baba. Zaten dizi, anne ve babanın yüzleşmesiyle son buluyor. Kötülük, ergenlik, zorbalık, ebeveynlik, taciz gibi insanın sinesinde ağırlık bırakan bu dört bölümlük diziyi izlerken kendi ergenliğinize de göz kırpmadan edemiyorsunuz. İnsanı maziye götüren, kötülüğün sıradanlığı hakkında düşündürten, keyifli oyunculuklar izlettiren bu dizinin incelemesini burada noktalıyor, vakit ayırdığınız için teşekkür ediyorum.
KAYNAKÇA:
Adolescence | Netflix. (2025). https://www.netflix.com/tr/title/81756069
Söğüt, M. (2022). Beş Sevim apartmanı. Can Yayınları.




Yorumlar