Psikosomatik Ağrılar: Duygularımızın Bedenimizde Bıraktığı İzler
- Hazal Taştemur
- 13 May
- 3 dakikada okunur
Duygu - Beden İlişkisi
Duygularımızın bedenimizde görünür olduğunu biliyor muydunuz? Hem psikoloji hem de fizyoloji alanında yapılan bilimsel araştırmalar ışığında, özellikle bastırılmış duygularımızın bedenimizde somatik olarak geri dönüşü söz konusudur. Bu durumun bilimsel terimi ise “Psikosomatik ağrılar” olarak ifade edilmektedir. Psikosomatik ağrılara Freud'un yaklaşımını gelin birlikte inceleyelim.
Bastırılmış Duygular: Freud’un Psikosomatik Yaklaşımı
Freud’un psikosomatik hastalıklar konusundaki çıkarımları, günümüzde de büyük önem taşımaktadır. Üstünde durmuş olduğu bastırma kavramı, modern psikoterapi yönteminde hala geçerliliğini korumaktadır.
Ünlü düşünür Freud, “Bastırmak, ruhun ve bedenin karşılaştığı bir içsel savaştır. Bedensel hastalıklar, bu savaşın izlerini taşır.” der. Freud’a göre duyguların bastırılması yani reddedilmesi sonucu bu duygular, bilinç dışına yerleşmektedir. Bilinç dışına yerleşen bu duygular ise bedende somatik yani fiziksel bir tepkiye dönüşmektedir.
Freud’a göre hem fizyolojik hem de psikolojik semptomları içinde barındıran psikosomatik hastalıklar, yalnızca somatik değil, duygusal iyileşmeyi de gerekli kılmaktadır. Dolayısıyla tedavi sırasında yoga, psikoterapi ve meditasyon gibi duygusal iyileşme teknikleri kullanılabilmektedir.
Psikosomatik Ağrılarınız Mı Var?
Peki, psikosomatik ağrılar dediğimiz bu durumu sık sık yaşıyor musunuz? Bunu anlamanıza yardımcı olacak bazı ifadelerden söz edeceğim.
“Omuzlarım ağrıyor.”
Omuz bölgesinde oluşan ağrılar genelde kas gerginliğinden kaynaklanmaktadır. Psikolojik bağlamda stres, kaygı ya da aşırı duygu yükü sonucu kaslarımız kasılır. Kasılmalar sonucu omuzlarda ağrı gözlemlenebilir. Bu konuda yapılan birçok bilimsel araştırma mevcuttur. Van Zundert ve arkadaşlarının (2017) da yapmış olduğu çalışmada psikolojik yüklerin ve stresin bireylerde kas-iskelet ağrıları üzerinde etkisinin olabileceği kanısına varmıştır.
“Midem ağrıyor.”
Psikolojik semptomlar beraberinde mide ağrısına sebep olur. Aşırı stres, kaygı, depresyon sonucu yeme bozuklukları, mide yanması, şişkinlik gibi durumlar sıklıkla gözlemlenmektedir.
“Başım ağrıyor.”
Kaygı ve stres beynin kimyasal işleyişini etkileyerek baş ağrısına sebep olabilir. Hatta migreni olan insanların stres sonucu ağrılarında artışın olduğu gözlemlenmektedir.
Psikosomatik Ağrılarımla Nasıl Baş Ederim?
Psikosomatik ağrıları, psikolojik sorunlarımızın bedenimizdeki izler olarak düşünebiliriz. Bu nedenle sadece fiziksel bir çözüm arayışına girmemelisiniz, ruhsal içe dönüş de gereklidir. Bir ev yapımında nasıl ki evin temeli önemli ise insan için de ruhsal sağlık, rutin işleyişinin ilerlemesi bir o kadar önem taşımaktadır. Şimdi size tedavi sürecinde sıklıkla kullanılan yöntemlerden bahsedeceğim.
Psikoterapi Yöntemi
Konuşma terapisi olarak bilinen bu yöntem, iyileşme sürecinde oldukça etkilidir. İletişim esnasında psikosomatik ağrılara sahip olan birey, kendi iç dünyasını fark eder. Bununla beraber bastırmış olduğu duygularını tanır ve onları çözümlemesini sağlar. Yapılan araştırmalara göre, psikoterapinin tedavi sürecinde ağrıları azalttığı gözlemlenmiştir.
İlaçla Tedavi Yöntemi
Yoğun depresyon, kaygı, anksiyete ve stres gibi durumların çok etkin olması durumunda psikoterapist gözetimi ile ilaç tedavisine başvurulabilir. İlaçlar, kişilerde bazı yan etkiler yaratabilir ancak bununla birlikte uyku bozukluklarını ve yoğun duygusal durumları dengelemede yardımcı olmaktadır.
Mindfullness Yöntemi
Meditasyon ve farkındalık, bireylerin kendi duyguları bir yargıya varmadan bunu fark etmesini sağlamaktadır. Duygularını fark eden bireylerin ruhsal olarak daha rahat olduğu ve bununla beraber somatik ağrılarının azaldığı da gözlemlenmiştir.
Bu üç yöntem her ne kadar etkili olsa da sadece bunlarla sınırlı değildir. Sanatla ilgilenmek, günlük yazmak, yoga yapmak ve nefes çalışmaları yapmak gibi diğer etkin yöntemler de mevcuttur.
Bu yazıyı okurken zaman zaman kendinizden bir parça bulmuş olabilirsiniz. Belki de bedeniniz daha önce sizinle çok kez iletişime geçmeye çalışmıştır. Ağrılarınız sadece fiziksel değil, duygusal bir çağrı olabilir. Bu çağrıya kulak vermelisiniz. Onları fark etmeniz ve kendinize şu soruyu sormalısınız: “Şuan ne hissediyorum?” Emin olun, duygularınızı fark etmek sadece ruhunuzu değil, bedeninizi de değiştirecek, farkı siz de göreceksiniz.
KAYNAKÇA:
Smadja, C. (2021). Psikanalitik Psikosomatik (B. Sağlam Topal, çev.). ViraVerita E-Dergi (14), 143-156.
Van Zundert, J. et al. (2017). Psychosocial Stress and Musculoskeletal Pain: A Review of the Literature. Journal of Pain Research, 10, 557-56
Sayılgan, Nilüfer et al. “Migren Ve Gerilim Tipi Baş ağrısı Olan Hastalarda Psikosomatik Tanı”. Cukurova Medical Journal, vol. 43, no. Ek 1, 2018, pp. 262-7, doi:10.17826/cumj.448171.
Commenti