Hepimiz Düşünce Yorgunuyuz

Sahil Kenarında Oturan Bir Kadın

Artık günümüzde bizi en çok yoran durumların başında düşüncelerimizin geldiğine eminim. Bu yorgunluktan söz ettiğimde muhtemelen ilk aklınıza gelen negatif düşünceler olmuştur. Bu çok ayrı bir pencere aslında, asıl demek istediğim; hayatımız ile ilgili karar alırken düşündüklerimiz. Kendi iç dünyamıza döndüğümüzde, karmaşık pek çok olayı çözmemiz gerekiyor. Hele ki hayatımızın dönüm noktalarından birini geride bırakıyorsak. İşte bu dönüm noktaları, zihnimizde daha çok kaybolduğumuz anlardan biridir. İkili ilişkiler, aile hayatımız, kariyer hedeflerimiz, arkadaşlarımız ve daha  pek çok olay örnek verilebilir. Tabii ki normal olan düşünerek hareket etmek ancak elimizdeki imkanlarla kendimiz için en doğru kararları verme isteği, bizi sonsuz düşünceler dünyasında bir yolculuğa çıkarıyor. Bu dünyada adım adım kaybolurken bir yandan da elimizi çabuk tutmamız gerektiğini, kendimiz için düşünüp en doğru kararı vermezsek dönülmeyecek yanlışlar yapacağımızı hissediyor olabiliriz.

Modern insanların kendini gerçekleştirme yolunda sürekli hayatını planlama gereksinimi duyması ve verimli yaşama isteği, düşünce yorgunluğuna zemin hazırlamaktadır. Modern şehir hayatında her şeye yetişmeye çalışmak ve bunu nasıl yapacağımızı düşünmek başlı başına bir yorgunluk. Zihinsel yorgunluk her halükarda basite indirgenemeyecek kadar önemli bir konudur.

Çok Fazla Düşünmek

Teknolojik imkanların artması ve sosyal medyanın hayatımıza girmesiyle birbirinden farklı  birçok düşünce yapısı hayatımıza girmeye başladı ve bu düşünce yapılarına istemesek de pek çok kez maruz kaldık. Birbirinden oldukça zıt veya bize hiç uymayan onlarca düşünce kalıbı arasında kaybolduk. Örneğin; yeni bir ilişkimiz mi var ? sosyal medyada karşımıza çıkan ilişki koçlarının hangisinin tavsiyeleri doğru ya da bu tavsiyeler ciddiye almaya değer mi? Yeni bir iş mi kurmak istiyorsunuz? Seminerler veren, eğitimler satan iş insanlarının hangisinin tavsiyeleri daha güvenilir olabilir? Kendinizi mi geliştirmek istiyorsunuz? Araştırma yaptığınızda karşınıza onlarca seçenek çıkıyor. Kısıtlı imkanlar ile, zor şartlar altında iyi bir hayat yaşamak için doğru karar vermekten başka şansımız yok gibi görünüyor. Peki bu ne kadar gerçekçi bir yaklaşım olacaktır?

İnsanın daha kendini ve yaşamak istediği hayatı keşfetmeden hep bir şeylere geç kalıyormuş hissine kapılması ne kadar doğru? Asıl bizi kötü etkileyen; geç mi kaldım, nerede yanlış yaptım, hayatımı yanlış mı yönlendirdim düşünceleri olmuyor mu? Yanlış kararlar almaktan korkuyor, olabildiğince iyi araştırıp düşünüyor ve verimli yaşamaya çalışıyoruz. Yanlış kararlar almadan doğruyu bulabilme ihtimali pek de gerçekçi durmuyor. Kendi imkanlarımızla yaptıklarımız, sanki bir başkasından ya da olması gerekenden daha eksikmiş gibi hissediyoruz. Bu hisler, zaman zaman da başarısızlık duygusunu beraberinde getiriyor.

Hayatımızı tatmin olacağımız noktaya getirmek istesek de her geçen gün değişen dünyada o noktanın bir sınırının olmadığını bilmeliyiz. Günümüzde insanlara dayatılan “Verimli Yaşa!'' , “Potansiyelini Fark Et!“,”Başarmak Zorundasın!” gibi motive edici sözler, popüler kültür aracılığı ile yaygınlaştı. Elbette hayatı verimli yaşamak, istediğimiz başarılara ulaşmak çok kıymetli ancak hayatın aceleye gelmemesi gerektiğini düşünüyorum. Yanlışlar yapmadan ya da hayatı akışına bırakmadan kendi düzenini bulacağınızı söylemek çok zor. Hayatımızdan verim alıp kendimizi gerçekleştirme yolunda  sürekli planlama yapmaktan, düşünmekten yorulur hale geldik. Hele ki karşımızda çok fazla seçenek varken. Bu nedenle düşünce yorgunluğu, çoğumuzun zaman zaman yaşadığı bir durum. Eğer bu dönemlerden geçiyorsanız bu durumun son derece normal olduğunu unutmayın. Hepimiz modern dünyanın insanlarıyız ve az çok düşünce yorgunuyuz.

KAYNAKÇA:

---

Psikolojik Yorgunluk Nedir?

Erişim Adresi: https://www.hiwellapp.com/blog/psikolojik-yorgunluk Erişim Tarihi 15.12.2024

Beyin Yorgunluğu

Erişim Adresi : https://www.reemnp.com/beyin-yorgunlugu/ Erişim Tarihi 15.12.2024