top of page

Sen Kimsin?


Aynada kendi silüetini görmek temalı bir görsel.
Aynada Kendi Silüetini Görmek

Sen Kimsin ve Kimin Hayatını Yaşıyorsun?


Sen kimsin? Kimin hayatını yaşıyorsun? Kaldır kafanı bak hayatına, yaptıklarına, geçmişine ve geleceğinin kimin isteklerine göre şekillendiğine. Gerçekten istediğin hayatı mı yaşıyorsun? Hayır. Bizler toplumun, anne- babamızın, hayatımızda söz sahibi olmaması gereken kişilerin isteğine göre yaşıyoruz. Toplum kuralları... Senin hayatında doğduğundan beri var olan ve senin de yapman gerektiği söylenen toplum kuralları. Bir nevi terzi denebilir, ki sonuçta sana sormadan üstündeki kaftanı da o dikti. Kimine bol geldi kimine dar, kimine uzun geldi kimine kısa fakat kimse bununla ilgilenmedi. Aynanın karşısına geçip kendilerine bakmadılar. Üzerinde kendisine ait olmayan bu kaftanı sorgulamadılar. Neden mesela büyüklerimize karşılı saygılı davranmamız istendi? İstendi diyorum çünkü bu bizim aldığımız bir karar değildi. Sadece yap dediler, biz de yaptık. Tıpkı hapishanedeki mahkumlar gibi hiçbir şeyi sorgulamadık çünkü bizler kurallarını kültürün niyetliliğinin oluşturduğu hayali bir hapishanedeyiz. Tek farkımız bizim ellerimiz değil bilincimiz, irademiz kelepçelendi.


Kültürün niyetliliği dedim peki ama neydi ki kültürün niyetliliği? Toplumun bizim yerimize karar aldığı, yıllardır nesiller arası aktarılan, bizleri mış gibi yaşama sürükleyen kurallar. İçinde bulunduğumuz hapishanenin duvarları bunlarla örüldü. Her bir tuğla parçası bir kural. Evet senin, benim hepimizin hayatını belirleyen kurallar. Dışına çıkamadığımız, hayatımızın merkezine konulan ve bizleri ait olmadığımız bir hayata mahkum eden kurallar. Dediğim gibi, bu kurallar binlerce yıl nesilden nesile aktarıldığı için yıkılması o kadar da kolay değil ama korkma, bizler bu hapishanenin duvarlarını teker teker yıkacağız. Evet, doğru duydun. Bu duvarları teker teker yıkacağız. Hiçbir güç uygulamadan sahip olduğumuz irade ile.



Kendi Yolunu Aydınlatan Savaşçı


Tek yapmamız gereken şey sorgulamak. Sen kimsin, neyi, neden ve kim için yapıyorsun? Bu soruların peşinden koşmalısın. Bunlar senin çıkış biletin, savaşçı olma yolundaki basamakların. Artık -mış gibi bir yaşam değil de kendinin oluşturduğu bir hayatı yaşayacaksın. Bir kukla değil de bilinçli bir bireye dönüşeceksin. Birey dedim çünkü bizler o hapishanede hiçbir zaman birey olamadık. Sadece ait olduk. Toplum için var olduk, ona ait olduk. Bir şeyler yaptık ama neden yaptığımızı bilemedik. Artık bir birey olarak davranışlarımızı sorgulayabiliriz. Bilincimizde var olan bu hayali kelepçeyi kırabiliriz. Baştan söyleyeyim, bu kelepçeyi kırmak kolay değil. Bu yolda karşına çok fazla engel çıkacak, bazen düşeceksin belki yara alacaksın ama sen savaşçısın, bu engellerin hepsini bir bir aşacaksın. Unutma ki “Değişimin olduğu her yerde mutlaka direnç oluşacaktır.” Bize karşı oluşan bu direncin ismi ise “toplum”. Toplum senin bu mahkumluktan kurtulmanı istemediği için önünde büyük bir engel olacak. Senin sahip olduğun sınırları daha da daraltacak ama sen bu dirence değil, içine bakacaksın. Çevrendeki herkesin birbirinin kopyası olduğu bu hapishaneden kurtulacaksın. Evet, o hapishanede herkes birbirinin kopyası. Hepsi aynı eylemleri gerçekleştiriyor, aynı konudaki fikirleri benzer, hatta giydikleri kaftan bile aynı ancak sen onlardan değilsin. Sen, ben varım, buradayım dedin. Çıkardın üstünden kaftanı ve kendi yaşamını kendin şekillendirmek için savaştın.



Ben Varım!


Bu yolda yalnızsın çünkü “Sıradan bir insan olmaktan uzaklaştıkça, sıradan insanlar arasında kendinizi yalnız hissedersiniz.” Yalnız olmak kötü bir şey değil. Sadece sen ve senin sahip olduğun bilinç var. Sen varsın, sen: Savaşçı! Kendi yaşamını kendisi oluşturmak için savaşan, başkalarının oluşturduğu cennet yerine kendi oluşturduğu cehennemde yanmayı kabul eden bir savaşçı. Bu yolda sana verebileceğim tek tavsiye, kişisel bütünlüğünü korumak olacaktır. Yani, iki dudağının arasından çıkan her bir kelime ile davranışların birbirine uysun. Sen varsın ve bir bireysin. Kulaklarını topluma kapat, sadece kendini dinle. Bırak onlar sağır desin sen dinlemen gereken kişiyi dinliyorsun. Savaşçım, yol senin yolun. Pes etme, kendin için savaş. Yolunu başkalarının ışığı değil kendi ışığın aydınlatsın. Yolun açık olsun.





KAYNAKÇA:



Cüceloğlu D. Savaşçı. Remzi Kitabevi, İstanbul, 2024, s.37,118.

2 Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
Rated 5 out of 5 stars.

Her şeyiyle mükkemmel olmuş

Like

Rated 5 out of 5 stars.

Tek kelimeyle harika

Like
Sarma Dergileri

Sosyal Medyada

Mucizelere Tanık Olabilirsiniz

  • Instagram
  • LinkedIn
  • Facebook
  • Twitter

Mucizelere İnan

Gerçek Olsunlar

Her alandan yazarların buluştuğu Mucize Dergi'de hikayeler, makaleler ve ilham dolu içeriklere göz atın. Kendi yazınızı payla

© 2025 by Mucize Dergi

Moda yayılır

Yolculuğumuza Siz de Dahil Olun!

Mucize Dergi’de her fikir değerli, her ses duyuluyor. Aramıza katılın ve bu yolculukta birlikte yürüyelim!

Aramıza Katıldığınız için Teşekkürler :)

bottom of page