Gençlerle Baş Başa Sosyoloji: Sosyolojiye Meraklı Gençler İçin Anlaşılır Bir Giriş
- Buse Karateke

- 23 Tem
- 3 dakikada okunur

Baba-Kız Diyaloğuyla Sosyolojiye Giriş
Yordam Kitap'ın gençlerle baş başa serisinde, sosyoloji başlığı için Prof. Mehmet Devrim Topses ile bir araya gelerek ortaya çıkarılan eser, sosyolojiye dair merak edilenleri soru - cevap şeklinde ele alıyor.
Topses'in kızı Asya ile sosyoloji üzerine yaptıkları sohbetten ilerleyen kitap, adım adım sosyolojiye yeni başlayan biriyle konuşuyormuşçasına sade ve akıcı bir üslupla ilerliyor. Bir pazar günü Asya'nın babasına sosyoloji okumak istediğini söylemesi üzerine konuşma başlıyor. Sosyolojinin konusu ve kapsamının ne olduğuna ilişkin bildiklerini aktaran Asya, babasından bildiklerinin doğruluğunu ve bilmediklerini öğrenmeye çalışıyor. Her cevapta farklı bir konu gözüne çarpıyor ve onu da sormaktan çekinmiyor. " Toplum kavramı sizin için neden bu kadar önemli? " sorusu gibi.
Sosyolojinin yöntemi hakkında yaptıkları sohbette Asya, sorularıyla sosyolojinin sınıfsal temelleri hakkında derin bir konuşmanın kapılarını açmaya başlar. Toplumda farklı sınıfların olduğunu ve bu sınıfların hem kendi aralarında hem içlerinde üretimden alınan pay, yaşam, saygınlık ve konfor düzeyleri açısından eşitsiz bir dağılım olduğunu öğrenen Asya, zaman zaman kafasının karıştığını ifade etse de büyük bir merakla sorularını yöneltmeye devam eder.
Toplumun Sorunları Ortak Mı?
Sosyolojinin temelde toplumsal sorunları çözmeyi amaçlayan bir disiplin olduğuyla ilgili genel bir çerçeve çizildikten sonra, Asya'nın kafasında bu sorunların her toplum için aynı olup olmadığı ve bununla birlikte sınıf kavramının ne ifade ettiği soruları oluşur.
''Sevgili kızım, aslında yalnızca sosyoloji değil, sosyal bilimlerin tümü sınıfsal bir temelde gelişir.''
Toplum içerisinde farklı çıkarlara sahip sınıfsal yapıların bulunması çoğunluğa hitap eden çıktılar ve çözümler oluşturmanın önünü kapatır. Laiklik üzerinden örnek veren Topses, laikliğin iç savaşı önleyerek toplum içindeki bireylere değer veren bir yaklaşım olmasına karşın bunun dini inançlarla toplumu kontrol altında tutmak isteyen sınıflar açısından tercih edilmeyen bir seçenek olduğunu ekler. Toplum, kültürel ve ekonomik bağlamda farklı sınıflara bölünmüştür. Bu yönüyle her sınıfın toplumsal çıkarının farklılaştığı ölçüde çözüm yolları da değişiklik gösterir.

Sosyolojinin Felsefeden Ayrılışı
19. yüzyılda burjuvazinin dünya egemenliğini ele almasıyla ortaya çıkan sosyoloji,
yapısal - işlevselci olarak gelişti. Sosyolojinin kurucularından Comte'un "düzen ve ilerleme" söylemi bu noktada ilerleme için öncelikli olanın düzen olduğunu vurgular. Ona göre sosyoloji, olması gerekenden ziyade olanı incelemeli, istatistik ve sayıların gönderme yapmadığı felsefi konulardan sıyrılmalıdır. Bu yöntem Comte tarafından pozitivizm olarak tanımlanmıştır.
Bu açıklamalardan sonra Asya: “Sosyoloji İnsanlığın geniş felsefe birikiminden yararlanmak varken felsefeden kopmayı neden bu kadar çok istedi?” sorusunu babasına yöneltir. Bu soru yalnızca sosyoloji için değil felsefeden kopan diğer tüm bilimler için de makul bir yaklaşım olarak kabul edilebilir.
Topses'in kızının bu sorusuna yanıtı ise net ve açıktır; kapitalizmin emek gücüyle geçinen kesim tarafından sorgulanmaya açık olmasını istemediği için. Bu tutum, kapitalizm dışında kültür, ekonomi, din gibi birçok alanda da aynıdır.
Önce Ekmek Gelir, Sonra Ahlak
Sosyolojinin felsefeden kopmasıyla derinleşen sohbetin ardından ikinci gün baba-kız, sosyolojinin felsefi temelleri üzerine bir yolculuğa çıkarlar. Asya, sosyolojinin felsefeden ayrılışını anlamlandırmaya çalışır. “Sosyoloji, felsefenin bilgi birikiminden neden yararlanmak istemedi?” sorusu Asya'nın bir hayli kafasını karıştırmıştır. Babasının yanıtı ise ilgilendikleri sorun ve yöntemlerin farkını ortaya koymakla başlar.
Sosyolojinin amacı toplumsal olguları açıklamak ve ortaya koymak, felsefenin amacı ise hakikati ve anlamı sorgulamaktır. Sosyoloji, bilimsel düzlemde olguları açıklama çabasına girer, felsefe ise bunu akıl yürütme ve eleştiri odağında ilerletir.
Gençlerle Baş Başa
Toplam doksan altı sayfadan oluşan bu kitap, sosyolojiyi tarihsel materyalist yöntemle ele alarak, idealist ve materyalist gelenekleri tartışıyor. Bilimsel zeminde bir perspektif sunarken aynı zamanda gençlerin anlayacağı biçimde üslup geliştirerek birçok temel soruya da ışık tutuyor.
KAYNAKÇA:
Topses, D. (2024). Gençlerle baş başa sosyoloji. Yordam Kitap.




Yorumlar