2024 Yılını Atlattık, Peki 2025 Yılında Neler Yaşayacağız?
- Filiz Kaya Epecik
- 16 Ara 2024
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 3 Oca

2024 yılını yavaş yavaş geride bıraktığımız bugünlerde, acaba sekizin anlamını tam kavrayabildik mi, bilemiyorum. 2024 yılı 8 rakamıyla özdeşleşiyordu ve şayet derslerimize iyi çalıştığımız takdirde bize bolluk ve bereket getirecekti. Her şey gölgesiyle var oluyordu yeryüzünde, bir tarafta bolluk ve bereket varsa öteki tarafta da sefalet ve açlık vardı fakat görünenin ötesinde, bolluk ve bereketi ya da sefalet ve açlığı ruhsal anlamda da değerlendirmemiz gereken bir yıldı 2024.
Ruhumuzu yeterince hissedebildik mi? Bulutlara her sabah bakabildik mi? Çiçek ekebildik mi mesela? Ya da bir can dostu doyurabildik mi? Gümbür gümbür gelen bir yıl değil 2025. Maalesef 7 rakamını bize büyük yaralar açıp deneyimleten bir 2023 yılından sonra, aslında bir daha asla eskisi gibi olamayacağız. Şimdi her yerde duyduğumuz, kahvehanede çayını içen amcanın bile artık bildiği geriye giden (retro) gezegenlerin bol bol olduğu bir seneye giriyoruz. Ne anlatıyor bize bu sayılar ve bu seneler? Ruhumuzun derinliklerinde bir yerde, ışığa doğru değil de sanki karanlığa gider gibi giriyoruz her seneye. İşte şimdi tam da bu soruların cevabı olacak bir yıla adım atacağız. Dokuz. 2025 senesi 9 rakamını simgeler ve bize der ki; bütünlük, bilgelik… İlham kaynağı ve şefkat, merhamet gösteren bir sayıdır 9.

Şimdi lütfen Coldplay grubundan Paradise şarkısının The Piano Guys uyarlamasını açınız ve kulaklığınızı takarak okumaya başlayınız: İçimizdeki ermişe ulaşabilmek için karanlıklardan geçmeli, inancımızı sorgulamalı, en kötüsü de iyiler her zaman kazanır sözünün gerçek değil mi acaba şüphesiyle ezilmeliydik ancak bitti. Artık sadece kendimizi değil, bütüne hizmet eden ve evrensel bir şekilde hiçbirimizin birbirimizden ayrılmaz parçalar olduğunu keşfetme yılına hoş geliyoruz. Makrodan mikroya geçişi, mikrodan makroya hizmeti öğreneceğiz bu yıl. Ellerimizi gökyüzüne kaldırıp dua ettiğimizde, o dualarda sadece sevdiklerimizi düşünmeyeceğiz, tanımadığımız hatta yeryüzünde belki de hiç karşılaşmayacağımız canlılara dua etmeyi öğreneceğiz. Ekmeğimizi,suyumuzu diğer tüm canlılarla paylaşıp mesela şu anda bu yazıyı yazarken penceremden bana bakan güvercinleri beslemeyi unutmayacağız.Yolda karşılaştığımız her canlıya yaptığımız iyiliğin katlanarak bize döneceğini ve ancak ruhumuzu bu şekilde huzura ulaştıracağımızı deneyimleyeceğiz. Peki ya bunları yapmazsak? İşte tam tersini deneyimleyeceğimiz bir yıla hoş geliyoruz. Kahvehanedeki amca bile retro var, bugün yeni bir işe başlamayalım diyorsa artık, bizler de tüm gezegenlerin negatif enerjisini, içimizdeki o sevgi ışığıyla pozitife çevireceğiz. Yarım kalan ne varsa bitireceğiz. Bize bu şansı veren bir enerji açığa çıkacak bu yıl. Tıpkı gökyüzüne ellerini kaldırıp şarkısını söyleyen adam gibi, tüm dualarımız duyulacak ve belki de yeryüzünde acımasızca öldürülen her canlı için ağıtlarımız tüm evrene yayılacak.Ya hep beraber ya hiçbirimiz diye bir slogan vardı ya, işte tam da onu yaşayacağız.
Ya bütünsel bir şekilde iyiliğe hizmet edip bilgeliği deneyimleyeceğiz ya da kendi cehennemimizde tek başına sesimizi duyuramadığımız bir deliye dönüşeceğiz.
Bizlere bir sürpriz yapıp, uzaylı istilasına da hazır olmalı mıyız acaba? Eğer hakikaten gelmek istiyorlarsa tam da bu yıl o yıl olacak gibi duruyor.
Comments