Dönence: Bekleyiş ve Umut Arasındaki O İnce Çizgi
- Umut Çetinbaş

- 3 Kas
- 2 dakikada okunur

Dönence
Simsiyah gecenin koynundayım yapayalnız bekliyorum, uzaklarda bir yerlerde güneşler doğuyor. Görüyorum dönence...
Barış Manço'nun o kadife sesiyle ruhumuza işlediği "Dönence", yalnızca coğrafi bir terimden ibaret değil. Yerküre üzerindeki o hayali çizgiler; Yengeç ve Oğlak Dönenceleri, Güneş ışınlarının son kez dik düştüğü, yani mevsimlerin kesin sınırlarının çizildiği noktaları işaret eder. 23∘27′ kuzey ve güney enlemlerinde, bilimsel kesinliğiyle bir dönüşün başladığı yerdir. Yazın en uzun gününden sonra günler kısalmaya, kışın en kısa gününden sonra ise uzamaya başlar. Her şey, bir döngünün içinde, şaşmaz bir matematik ile yerli yerindedir.
"Dönence" kelimesinin asıl büyüsü, bu coğrafi kesinliğin ötesindeki metaforik anlamında gizlidir. Dönence, insanın doğasındaki iki zıt kutbu, bitmek bilmeyen o bekleyiş ve umut döngüsünü simgeler.
Coğrafi olarak birbirine asla kavuşamayan, daima zıt mevsimlerin yaşandığı iki enlem gibi, insanoğlu da hep elinde olmayanı arar. Kışın ortasında yazın sıcaklığını özler, yazın bunaltıcı sıcağında ise karın beyazlığını düşleriz. Manço'nun da dediği gibi, "İnsanlar hiçbir şeyin tamamına sahip değillerdir. Her şeyin yarısını yaşarlar." On iki saat geceyi yaşayan, on iki saat gündüze hasret kalır. Tam bir bütünlük, tam bir doyum noktası yoktur.
Hayatımız da böyle bir dönence değil midir? Yaşadığımız her zorluğun, her "simsiyah gecenin" bir sonu olduğunu biliriz. Biter dediğimiz yerde, yeni bir başlangıcın, yeni bir "güneşin doğacağını" umut ederiz. Kimi zaman bir işin sonucunu, kimi zaman sevdiğimiz birinden gelecek haberi, kimi zaman da sadece "düzlüğe çıkmayı" bekleriz.
Kupkuru bir ağacın dalıyım yapayalnız. Uzaklarda bir yerlerde bir şeyler kök salıyor. Biliyorum dönence...

Bu sözler, umudun en yeşil halidir. En kurak anda bile, en dibe vurduğumuz yerde bile bir kök salma, bir filizlenme ihtimalini barındırır. İnsan, beklediği anın geleceğini bilmenin o ince gücüyle ayakta kalır. Tıpkı kış gündönümünden sonra uzamaya başlayan günler gibi, her zorluktan sonra bizi yeni bir dönemeç, yeni bir aydınlanma bekler.
Dönence, bize hayatın bir döngü olduğunu, hiçbir şeyin kalıcı olmadığını fısıldar. Ne en uzun yaz sürer sonsuza kadar, ne de en karanlık kış. Her şey, bir diğerine yer açmak için döner, değişir ve dönüşür.
Bugün, kendi hayatınızın hangi dönencesinde olursanız olun; ister yazın doruklarında zaferinizi kutlayın, ister kışın en soğuk ve yalnız gecesinde bekleyin. Unutmayın ki, o hayali çizgi, sadece bir sınır değil, aynı zamanda yeni bir başlangıcın da adıdır.
O güneş, eninde sonunda sizin de ufkunuzda doğacaktır. Biliyorum, dönence...




Yorumlar