top of page

Böceklerin Kullanımı Bölüm 1: Ekosistem, Tıp ve Savaşlardaki Rolü

Böcek çeşitleri.
Böcek Çeşitleri

Böcekler Gerçekten Yararsız Mı?


İnsanların böcek denilince tiksinmesi veya onları yararsız bir şey gibi görmelerinin aslında ne kadar yanlış bir şey olduğunu ve doğaya, ekosisteme ne kadar faydalı canlılar olduklarını göstermek için 2023 yılında kesitinin yer aldığı bu çalışma hazırlanmış ve Carabus Scabrosus böceği incelenmiştir. Çalışmanın tamamı sunulmamakla birlikte sadece “Böceklerin Kullanımı” başlığı burada yer almakta ve iki bölüm şeklinde sunulmaktadır.


Dünya’nın böcekler sayesinde hâlâ yaşanılabilir bir yer olması ve gerekli koşullarda tıp, kozmetik ve ilaç yapımı gibi etkin bir şekilde kullanılmaları söz konusudur. Dünya’da uyum içinde yaşamayı ve etrafımızdaki canlıları tanımak amacıyla, her canlının kıymetinin bilinmesi temennisi ile amaç olarak farkındalığı düşünüldüğünde, her canlı organizmanın yaşanılan doğada bir yeri ve bir işlevi vardır. Hatta bu sayede insanoğlu 14 farklı insan türünden evrimleşerek şu anki konumuna gelmiştir. Dünya üzerindeki tüm canlılar, bir piyanonun tuşları gibidir. Nitekim hiçbiri tek başına ses çıkardığında bir anlam ifade etmez fakat tüm tuşlar koordine bir şekilde hareket ettiğinde sanatı oluşturur. Böcekler, doğal ürün ve ilaç keşfinin kullanılan altın madenleri gibilerdir ve çoğu insanlardan çok daha eski evrimsel geçmişe sahiptir. Hatta bazıları dinozorlardan daha eskidir.



Böceklerin Biyolojik Özellikleri ve Evrimsel Süreci


Böcekler, tüm eklem bacaklıların karakteristik özelliği olan eklemli dış iskelete (dış iskelet) sahip segmentli omurgasızlardır. Gruplar, dış iskeletin ve uzantıların çeşitli modifikasyonlarıyla ayrılır, örneğin, böceklerin ait olduğu Hexapoda altı bacaklı yetişkinlere sahip olmasıyla karakterize edilir. Özellikle ağız parçaları, bacaklar, kanatlar ve abdominal apeks olmak üzere uzantıların birçok anatomik özelliği, böcek takımları, familyaları ve cinsleri de dâhil olmak üzere Hekzapodlar içindeki üst grupların tanınmasında önemlidir. Karbonfiber döneminde yani yaklaşık 300 milyon yıl önce, ilk uçan böcekleri üreten bir dizi evrimsel süreç gerçekleşmiştir. Bu gelişme muhtemelen bugün bulunan böcek çeşitliliğine yol açan faktördür. Uçan böceklerin tüm takımlarının kanatsal yapıları, tek bir ortak atasal formdan türemiş olduğunu göstermektedir.


Genellikle kelebek ve yusufçuklarda iki çift kanat vardır. Ancak bu temel yapıda birçok değişiklik mümkündür. Ev sineklerinde sadece ön kanat çift kanat vardır ve arka çift küçük denge organları olan halter ile indirgenmiştir. Ev sineğinin kanatlarında sabit iki durum söz konusudur ve tamamen yukarı veya da tamamen aşağıdır. Böylelikle göğüs kafesinin esnekliği sayesinde bir durumdan diğerine geçebilir. Buna nazaran diğer böcek türlerinin kanatları doğal seleksiyon ile değişmiştir. Çekirge, hamam böcekleri gibi böceklerin ön kanatları kalın iken arka kanatları daha büyük ve daha incedir. Böcekler uçmadığı zaman daha narin olan arka kanatlar üzerine koruyucu örtüler (elytra) oluşturur. Sosyal böcekler olan termit ve de karıncalarda kanatsız formlar ve kanatlı üreme formları vardır ve çiftleşme uçuşundan sonra büyük kanatlar dökülür.


Kanatların önemi, uçmanın gelişimiyle beraber çok daha fazla hareket kabiliyeti sağlayarak, yiyecek ve eş bulmada yardımcı olmaktadır. Ayrıca böcek kanatlarındaki nanostünsal yüzey, temas hâlindeki bakterileri öldüren bir enzime sahiptir. Hintli araştırmacılar böcek kanatlarından ilham alarak, titanyum ortopedik implantların yüzeyini nano ölçeklerde tedavi etmek için bir yöntem geliştirmişlerdir. Bu sayede antibiyotik kullanılmadan kalça eklemleri, diz eklemleri, plakalar ve vidalar gibi ortopedik implantlar bakterilere karşı dirençli hâle gelmiştir.


Savaşlarda böcek kullanımı.
Böceklerin Savaşlarda Kullanımı

Böceklerin Savaşlarda Kullanımı


Tarihi bakımdan insanlar bazı böceklerin güzelliğine ve gizemine hayranlık duymuşlardır. Mısırlılar için pislik böceği dini ögeler olarak önemlilik teşkil eder, Eski Dünya’nın bazı yerlerinde Şamanist kültürde pislik böceği ve Buprestidler (mücevher böceği) dâhil diğer böcekleri temsil eden resimler ve de süs eşyaları yapılmıştır. Eski Mısır’da gübreyi top hâline getiren pislik böcekleri bir çömlekçi olarak tanımlanır. Mısır’ın yanı sıra Yunanlar da değerli madenler ile süs eşyası olarak pislik böceklerinin tasvirlerini yapmışlardır. Eski Çinliler ise ağustos böceklerini, yeniden doğuş veya ölümsüzlüğü temsil eden canlılar olarak görmektelerdir. Mezopotamya edebiyatında ise Gılgamış şiiri, Odonatlara (yusufçuk/kızböcekler) atıfta bulunur.


Böcekler birçok toplumda farklı anlamlar yüklenerek sembolize edilmiş ve kullanılmıştır. Tüylü karıncaların üzerindeki kıllar, kelliği tedavi etmek için; çubuk böcekleri kilo verdirmek için ve cırcır böcekleri boğaz ve kulak rahatsızlıklarını gidermek için sağlık sektöründe kullanılmıştır. Avrupa Orta Çağ boyunca çalışkan işçileri temsil etmesi için armalarına karınca ve arıları işlemiştir. Hatta cırcır böcekleri, pislik böceği, çekirgeler, ağustos böcekleri Japonya’da uzun zamandır kafeste beslenen “evcil hayvanlar” olarak değer görmektedir. Aynı zamanda sözlü gelenekler ve de folklorik anlatılar aracılığı ile böceklerin savaşlarda etkin bir şekilde kullanıldığı gözümüze çarpar.


Eski savaşlarda, savaş bölgesine yerleştirilen arı kovanları veya bizzat çarpışma esnasında düşmanların üzerlerine arı kovanlarının atılması, rakibi panikletip mental açıdan yıpratma tekniği olarak uygulanmıştır. Bunun yanı sıra sadece arılar değil sivrisinekler de savaşlarda kullanılmıştır. Düşman askerlerinin geçeceği rotadaki bataklıklara sivrisinekler yerleştirilmiş ve düşman sivrisinekler sayesinde sıtma gibi hastalıklara yakalanıp ordunun gücü kırılmak istenmiştir. Bazı efsanelerde ise haberci olarak böceklerin kullanıldığı anlatılır. Bu canlıların savaşlarda kullanılması, insanların patojen mikroorganizmaları savaş aracı olarak görmeleri yaygın bir davranıştır. Tarım alanları gibi bir ülkenin besin değerine bu canlılarla zarar vererek, ülkeyi ekonomik ve sosyal olarak parçalamak istenilmesi biyolojik savaşın bir gerçeğidir.



20. Yüzyılda Biyolojik Savaş Örnekleri


1925 yılında imzalanan Geneva Protokolü ile birçok ülke biyolojik savaş konusunda anlaşmaya varılmış ve biyolojik silahlar sınırlandırılmıştır. İlk biyolojik savaş, İ.Ö 1335 yılına ait bir Hitit tabletinde, Tularemi (tavşan eti hastalığı) hastalığının Hititler tarafından kullanıldığını belirtmektedir. Aynı zamanda bu hastalık böcekler tarafından yayılma özelliğine de sahiptir. Böcekler kitleler hâlinde yetiştirilerek sıcak ve soğuk savaşlarda etkin bir şekilde kullanılır. Hızlı üreme potansiyellerinin yanında hastalıkları taşımaları ve de savaş esnasında, böceklerin türünün çeşitliliği bakımından, askerler arasında huzursuzluğa ve strese yol açabilirler.


Hititlerden verilen örneğin yanı sıra 2. Dünya Savaşı’nda Naziler, kamplardaki esirler üzerinde tifüs hastalığını taşıyan pireler ile deneyler yapmış ve bunun sonunda da yargılanmışlardır. 1943-1945 yılları arasında Japonya ve Çin savaşında, Japonlar çeşitli hastalığa sahip pireleri kilden bombaların içine yerleştirip uçakla Çin ordusunun üzerine atmıştır. Japonlar tarafından gerçekleştirilen biyolojik silah olan Uji Bombası Tip50 ve Tip100 olmak üzere iki çeşittir. Ayrıca sadece Tip50 bombasında 30.000 vebalı pire kapasitesi mevcuttur. Japonların başarılı bu biyolojik silahını Kanada ve ABD de takip etmiş hatta Kanada’da yapılan biyolojik silahlanma çabaları, savaştan sonra entomolojik araştırmalara evrilmiştir. Amerika’nın Big Itch deneyinde ise E14 bombası 100.000 pire kapasitesinde iken, E23 bombası 200.000 pireyi alabilecek kapasitededir. Bu deney sırasında E23 bombası hatalar sebebi ile uçağın içinde patlamış, pilot ile beraber bir kişiyi daha ısırarak yanlış sonuçlara sebep olmuştur. Daha sonra bomba E23 işlevliğini kaybederek infilak edilmiş, E14 bombasının geliştirilmesiyle ilgilenilmiştir. Bununla beraber Sovyetler de hastalık taşıyan pireler kullanılarak Moğolistan halkı üzerinde deneyler yapmıştır. Görüldüğü gibi sözlü ve yazılı tarihte böcekler etkin bir şekilde kullanılmıştır, sadece etkin olarak savaşlarda değil tıbbi açıdan da kullanılması değerlendirilmiştir. Özellikle 2. Bölüm’de tıbbi açıdan kullanımına yer verilecektir.

1 Yorum

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
5 üzerinden 5 yıldız

Tebrik ederim gercekten çokgüzel bir yazı. Emeklerinize sağlık.

Beğen
Sarma Dergileri

Sosyal Medyada

Mucizelere Tanık Olabilirsiniz

  • Instagram
  • LinkedIn
  • Twitter

Mucizelere İnan

Gerçek Olsunlar

Her alandan yazarların buluştuğu Mucize Dergi'de hikayeler, makaleler ve ilham dolu içeriklere göz atın. Kendi yazınızı payla

© 2025 by Mucize Dergi

Moda yayılır

Yolculuğumuza Siz de Dahil Olun!

Mucize Dergi’de her fikir değerli, her ses duyuluyor. Aramıza katılın ve bu yolculukta birlikte yürüyelim!

Aramıza Katıldığınız için Teşekkürler :)

bottom of page