Budapeşte Gezi Rehberi: 1 Günde Görmeniz Gereken Yerler
- Çağla Sağır
- 10 Tem
- 2 dakikada okunur
Macaristan’ın Kalbinde Bir Gün: Budapeşte
Erasmus sürecimde gezdiğim şehirler arasında olan Budapeşte'de sadece bir gün kalmış olsak da benim için en etkileyici yerlerden biri olmuştu. Viyana üzerinden geçtiğimiz bu büyüleyici şehir, tarihi yapısı ve gece ışıklarıyla benim gibi şehri ziyaret eden arkadaşlarımda da çok büyük bir etki bırakmıştı. Zamanımız sınırlı olsa bile Budapeşte’nin sokaklarında yürümek, şehrin kendine has atmosferini hissetmek için fazlasıyla yeterliydi.
Budapeşte’de Aziz Stefan Bazilikası: Şehrin En Yüksek Noktası
Budapeşte’de yürürken bir anda karşımıza çıkan Aziz Stefan Bazilikası, şehrin en büyük kilisesiydi. Parlamento Binası ile aynı yükseklikte bulunuyor, ikisi de 96 metre. İki yapının yüksekliği hakkında öğrendiğimiz ilginç bilgi ise, ikisinin de ülkede bir denge unsuru olarak görülmesiydi. Bu iki yapı din ve devlet işlerinin ayrımını sembolize ediyor. Öyle ki Budapeşte’de iki mimari yapı dışında 96 metreye ulaşan başka bir bina inşa etmek yasakmış. Bazilikaya ismini veren kişi ise Macaristan’ın ilk kralı Stephen. Ülkenin tarihinde önemli bir devlet adamı olarak kayıtlara geçen Stephen, Macaristan’ı Hristiyan bir devlet olarak kuran ilk kişi. Bazilikanın içine girmeye vakit bulmasam da şehri izlemek isteyenler 364 basamağı çıkarak bu manzaranın tadını çıkarabilir.
Budapeşte Parlamento Binası ve Tuna Nehri Manzarası
Budapeşte deyince akla ilk gelen yerlerden biri şüphesiz Parlamento Binası'dır. Binanın en güzel göründüğü zaman ise gece vaktidir. Işıklandırılması ile Tuna Nehri’nin yanında adeta masallarda anlatılan saraylar gibi duruyor. Budapeşte’de bulunan bu bina dünyadaki en büyük üçüncü parlamento binası olarak biliniyor. Bu bina hakkında en ilginç bilgilerden biri ise yapımında 40 milyon tuğla ve 40 kilo altın kullanılmış olmasıydı.
Margaret Köprüsü Üzerinden Budapeşte Manzarası
Margaret Köprüsü'nden (Margit Híd) geçerken şehir manzarasına göz atmayı ihmal etmedik. Köprünün üstünden görünen Tuna Nehri, karşıda yer alan binalar ve hafif kararan gökyüzü, Budapeşte'nin ne kadar romantik bir yer olduğunu göstermişti. Hava biraz serin olmasına rağmen köprüde kısa bir yürüyüş yaparak bu anı fotoğraflarla ölümsüzleştirmiştik. Margaret Köprüsü Budapeşte’de yer alan en eski ikinci köprüdür. Budapeşte şehri aslında ikiye ayrılıyor: Buda ve Peşte. Margaret köprüsü bu iki bölgeyi Tuna Nehri üzerinden birbirine bağlarken bir ucu da Margaret Adası’na uzanarak 165 derecelik bir açı oluşturuyor.
Budapeşte’de Zaman Yetmese de...
Budapeşte’ye dair tek pişmanlığım, yeterince zaman ayıramamış olmaktı. Her bir kaleyi, müzeleri, kiliseleri görmek isteyenler şehirde en az 2-3 gün geçirmelidir. Bu şehir, sadece yapılarıyla değil sokaklarındaki atmosferiyle bile insana çok şey hissettiriyor. Bir gün yolunuzu Budapeşte’ye düşürürseniz, sokaklarda kaybolmayı ihmal etmeyin. Eğer siz de benim gibi gezmek için fazla zaman bulamıyorsanız, hiç dert etmeyin. Bazen en güzel anılar, haritalarda işaretli olmayan yerlerde gizlidir.
Seyahat Notlarım
Ulaşım: Budapeşte’ye hem tren hem FlixBus gibi otobüs firmalarıyla rahatça gidebilirsiniz. Biz Viyana’dan çıkarak yaklaşık 3 saatte Nepliget İstasyonuna varmıştık. Oradan ise şehri daha iyi görmek için meydana doğru yürümüştük.
Tavsiye: Şehri gece ve gündüz ayrı ayrı görmeye çalışın. Gündüzün verdiği rahatlıkla rahatça gezip kaleleri, müzeleri, kiliseleri gün ışığıyla görmek ne kadar güzel olsa da gece aydınlatmasıyla birlikte bir kafede oturup ya da köprülerden şehri izlemenin tadı bir başka olacaktır.
Fotoğraf Noktası: Parlamento binası ve Aziz Stefan Bazilikası'nın ön cephesi, en iyi kareleri yakalayabileceğiniz yerler arasında. Üstelik zamanınız varsa köprülerde de yürüyüp fotoğraf çekmeyi unutmayın.
Comments